Maalesef bir süredir yazı yazamıyorum çünkü finallerle meşguldüm. Gerçi 3-4 gündür boşum ama kendime ve bazı işlerime vakit ayırmak istedim. Kitap falan okudum yani bir de nerden çıktığını küfrede küfrede sorguladığım bir iş vardı onu hallettim , neyse ki bitti gitti.
Bugün de Blogları Canlandırma Projesi'nin ilk yazısını yazmaya geldim. Açıkçası daha fazla film izleyebilir belki temaya uygun bir de kitap okuyabilirdim ama dediğim gibi vaktim yoktu. Ama bundan sonra proje için en az 1 tane film izlemeye ve 1 tane kitap okumaya çalışacağım.
Bildiğiniz üzere bu ayın teması ''Umut- Başarı''ydı. Başarı temasına çok uygun olduğunu düşündüğüm ama izlerken insanlık adına umudumu bir tık kaybettiğim ''The Imıtation Game- Enigma''yı izledim.
Aslında bu filmi çok daha önce izlemem gerekiyordu ama nedense bir türlü elim gitmemişti. Bu temaya uygun bir film ararken internette ismine rastladım ve artık zamanı geldi dedim.
Enigma'yı eminim hemen hemen herkes izlemiştir. Ya da en azından ucundan ne olduğunu biliyordur. Yine de biraz konusundan bahsedeyim.
2. Dünya Savaşı'nda geçen ve Almanlar'ın kırılamaz şifresini yaptığı makine sayesinde çözen adamımız Alan Turing'in hayatına, o döneme ve savaşa farklı bir bakış atıyoruz. Özellikle Alan Turing'in duygu ve düşünce dünyasına giriyoruz. Ya da girmeye çalışıyoruz, oldukça zor bir beyni var çünkü. Benedickt Cumberbatch abimiz de çok iyi oynamış, benim için anlaması zor olan şeyleri söylerkenki heyecanını ekran başında o kadar iyi hissetim ki anlamadığım halde yaptıkları işten heyecan duydum. Özellikle bazı sahnelerde içimden bir şeyler kopuyor gibi hissettim.