8 Nisan 2023 Cumartesi

Mutsuzken İzlenenler Tam Liste


Selamlar, ben geldim.

Yorum sıkıntısını sonunda çözdüm o yüzden, cevaplayamadıklarıma cevap verirken eski yorumlardan bir tanesi çarptı gözüme. Tam olarak "Can yakmakla olmaz hiçbir şey. Kore dizi önerileri ver de izleyelim." demişti. Ben de bugün sizlerle izlediğim dizi ve filmleri paylaşayım istedim. 

Biliyorsunuz bir süredir, hatta belki uzuun bir süredir, psikolojik ve duygusal olarak çok iyi hissetmiyorum. Böyle zamanlarda kendimi beni yormayacak, düşünmemi gerektirmeyecek romantik komedi tarzında diziler izlerken buluyorum. Bu benim için bir iyileşme zamanı. Genelde böyle dizileri 2 gün boyunca minimum uykuyla izlediğimden, güncel tercih etmiyorum o yüzden, bitirdikten sonra 1-2 günü uyuyarak geçiririm ve sonucunda kendimi daha iyi hissederim. Uzun süredir bu döngüye sıkıştığım için ne kadar işe yarıyor tartışılır bir teknik ama sonuç olarak belli bir süre iyi hissetmiş olurum en azından :D. 

Bu yazıyla bu dönemde izlediğim dizileri sizinle paylaşmak istedim. Sıralama yok.

-Bu arada, zaman zaman ciddi şeyler de izledim onlar da var.-


Crash Course In Romance

Kendi ayakları üstünde kalmaya çalışan bir kadın ve yaptığı işte başarılı dahi olsa hayattan keyif alamayan bir Matematik öğretmeninin hikayesi. Kesinlikle tatlı bir diziydi. İzlerken çok keyif aldım. Tabii sonlara doğru bazı yerleri sıktı ama izlemesi hoştu. Tatlı romantik kısmının yanında diziye gerilim ve gizem katan bir olay da vardı dizide, senarist ters köşe yapmaya çalıştı ama artık Kore dizilerindeki numaralara alışık olduğumdan sanırım çok da ters köşe olmadım bu konuda. Yine de güzeldi, sonu da gayet tatmin ediciydi. İzlenir.


Shooting Stars

Dizi sektöründe çalışan popüler bir aktörün ve aynı şirkette çalışan bir görevlinin arasında geçen tatlı bir romantik komedi. İzlerken hiç sıkılmadığım, bir çırpıda bitirdiğim bir dizi oldu. Karakterler -hele başrol çocuk- beni aşırı eğlendirdi. Sadece hüzünlü bir konuya değinmişlerdi bir iki bölüm, o zaman aklıma ben daha lisedeyen intihar eden Shinee- Jonghyun geldi, orada biraz içim burkuldu. Bu arada diğer karakterler de başroller kadar izlemesi eğlenceliydi. 


The Forbidden Marriage 

Bu dizi de yukarıdaki dizinin başrolünde oynayan çocuk var. Açıkçası önce bunu izlemiştim, Shooting Stars'ı izlerken yine fark ettim bu çocuk tarihi diziler için yaratılmış kesinlikle. Ses tonu, mimikleri falan tarihi dizilere çok güzel gidiyor. Neyse, diziye dönecek olursam kralın travması sonucu evlenememesi, evlenemediği için de ülkeye evlenme yasağının getirilmesi sonucunda olan olayları anlatıyor. İzlenmeye değer bir dizi kesinlikle. Tarihi olduğu için "öh ama" dedirten tarafları oldu ama sıkmadı. Başrol kız da çok komikti, 2. erkek de kesinlikle bir 2. erkekti. İzlenir.


Jujutsu Kaisen

Bir dönem animelere de sardım, uzun süredir anime izlemiyordum ve bu anime çok iyi geldi. Kesinlikle izlemelisiniz, gerçi izlemekte geç kalan kişi ben olabailirim. Açıkçası Naruto'ya tekrar mı başlasam diye düşünüp elimin gitmediği bir zamanda, öyle birden esti bu animeyi izlemek. Ve Naruto'dan sonra bu kadar eğlendiğim ilk anime oldu. 2. sezon gelse de izlesek diye dolanıyorum şu an ortalıkta. Dizinin konusunu açıklamakta biraz zorlandım ama işi şeytan avlamak olan bir grup insanı ve bunu öğrenmeye çalışan ana karakterlerin hikayesi diyebiliriz. 


Chainsaw Man


İzlerken eğlendiğim ve tuhaf bir şekilde beni motive eden bir anime oldu. Açıkçası ne yapacağım, hayatta ne amacım var, yapmayı planladığım şeylerin hiçbiri olmuyor falan diye tribe girdiğim bir zamana denk geldi izlemem. Bu yüzden ana karakterin mücadele motivasyonları beni aşırı keyiflendirdi. Kendi kendime sakin ol, kendini ve yapmak istediğin şeyleri küçümseme noktasına getirdi. Bundan galiba Cahinsaw Man'den daha bir keyif aldım. Bu arada yine şeytan avlıyorlar :D


Demon Slayer: To the Swordsmith Village


Animenin bundan önce çıkmış bütün sezonlarını, filmlerini izlemiştim zaten. Bu filmi de Türkiye'ye gelir gelmez izledim. Son sezonun bölümleri artı yeni sezondan bir bölüm gösterdiler. Film tekniği olarak eleştirilecek çok şeyi var, mesela filmin ortasında bize jenerik izletmeleri gibi, ama o son dövüş sahnelerini sinamada izlemek müthiş bir keyifti. Yeni sezon öncesinde, geçmişte olanları hatırlamak için de güzeldi. Ve evet yine şeytanlar var :D


Yeşil Yol

Muhtemelen bu filmi Türkiye'de izlemeyen birkaç kişiden biriydim o yüzden şöyleydi böyleydi demek istemiyorum. Ama sanki biraz beklentilerimi karşılamadı. Kesinlikle çok iyi bir filmdi ama filme çok başka bir beklentiyle başlamıştım o yüzden birden o mucizeleri falan görünce dedim ne oluyor, meğersem bir kitabın uyarlamasıymış. Mesela bunu bilerek izleseydim kesinlikle farklı bir his uyandırırdı bende.


Revenge Of Others 

Klasik, kardeşi öldükten sonra intikam almaya giden diğer kardeş hikayesi. Fena değildi ama aşırı aşırı önereceğim bir dizi de olmadı. Sadece başrollerin uyumu çok hoşuma gitti. Ters köşeyi de yine yukarıdaki sebepten -aynı kurgu- çok düşmedim diyebilirim. Yine de beklemediğim bir durum da vardı onun da hakkını yemeyeyim. 


Weak Hero Class


Yakın arkadaş olma yolunda giden bir grup genci anlatıyor. Hepsinin kendine göre sorunları var ve dizideki birkaç etkileşim dışında mutlu olacağımız hiçbir şey olmuyor. Dizinin sonunda sinir küpü olarak bölümü kapatıyor ve 2. sezon bir an önce gelsin diye söylenmeye başlıyorsunuz. Mutlu etmedi ama güzeldi. Bir de başroldeki çocuğun oyunculuğunun bu kadar gelişmesini beklemiyordum, çok iyi oynadı.


Racket Boys

Ben spor temalı dizi, filmlere bayılırım. Bu da onlardan biriydi. Takım olmaya çalışan liseli minnoş çocuklar. Dizi hiç bitmesin istedim. Weak Hero'da oynayan başrollerden birinin başka dizisi var mı diye ararken bulmuştum, ondan sonra izlemek hele çok iyi geldi. İzleyin yani daha fazla bir şey demeye gerek yok. Gençliğin tutkusu tekrar doğar içinizde.

Move To Heaven


Move to Heaven bu listede izlediğim en eski dizilerden biri olabilir. Ama dediğim gibi lisetede sıralama yok, hatırladıkça ekliyorum. Bu diziyi şu anda hatırlama sebebim ise başroldeki çocuğun Racket Boys'un başrollerinden olması. Racket Boys için demiştim izleyin daha söylemeye gerek bir şey yok diye ama bu dizi de kesinlikle düşünmeden başlanılabilecek dizilerden. Romantik komedi değil, daha derin bir dizi. Babası vefat ettikten sonra vasi olarak amcası atanan -asperger sendromu var ana karakterin- karakterin etrafında şekilleniyor dizi. Bölümler boyunca amcasıyla olan bağın kurulmasını izliyoruz, bunu izlerken de çok ince noktalara değiniyor Move to Heaven. Zira yaptıkları iş ölen kişilerin eşyalarını temizlemek. Son bölüm çok çarpıcıydı, 2. sezonu da olacak bildiğim kadarıyla gelse de izlesek.


Cheer Up (2022)


Başrolümüz para kazanmakla takıntılı bir kız. Onun üniversitede ve sırf para kazanmak uğruna katıldığı amigo klübünde yaşadıklarını izliyoruz. İlk bölümler çok keyifliydi açıkçası ama sona yaklaştıkça diziyi atlayarak izlemeye başladım. Hatta direkt bazı bölümleri atladığım bile oldu. Yine de çok kötü anmayayım sonu güzel bitti çünkü.


Dear M.


Dear M.'de çok önceden izlediğim dizilerden. Klasik üniversite romantik komedisi diyebiliriz. Sadece bana biraz Age Of Youth havası verdi durgun ama sıkıcı olmayan tarafıyla. Ne böyle sizi gülmekten öldürüyor ne de sıkıntıdan boğuyor, tam kafa dinlemelik bir dizi. 


The Boy, The Mole, The Fox, The Horse


İzlediklerim arasında açık ara en sevdiğim yapım bu oldu. Kitap tadında bir kısa film. Düşünmeyin şu anda, hatta bu yazıyı okurken bir sekme açın ve izlemeye başlayın. Kesinlikle pişman olmayacaksınız. Hele benim gibi zor bir dönemden geçiyorsanız sizi o kadar rahatlatıyor ki, bir film beni nasıl bu kadar iyi anlar diyorsunuz.


Navillera


Yine bu listenin en eskilerinden. Durgun giden ama kesinlikle huzur veren dizilerden. Emekli olup bale yapmaya başlayan bir ajushinin ve ona bale öğretmeye çalışan bir gencin hikayesini anlatıyor. Şu anda bunu yazarken tekrar izleyesim geldi, çok hoşuma gitmişti bu dizi. 


Canavarın Çağrısı


Kendi içinde bir derinliği olan, sanki hakkında ne söylesem spoiler verecekmişim gibi hissettiğim film.. Nasıl anlatsam.. Bir çocuk ve yaşadıkları, ona ağır gelenler, kabul etmek istemedikleri ve aslında çoktan kabul ettiği gerçekler hakkında bir film. Kesinlikle izlenilesi.


Better Days


Bu listenin son filmi olmakla birlikte en son izlediğim film de budur sevgili bloggerlar. Güllük gülistanlık bir film değil, daha iyi günleri anlatan bir film kesinlikle değil ama gelmesi için umut ettiren bir film. Normalde Çinli filmleri çok tercih etmem ama bu önerilesi bir film bence. 


Buraya aldığım yapımlar bunlar ama muhtemelen daha fazla dizi ve film izledim. Sadece hatılamıyorum.. Bir de ya sıkıldığım için ya da o sırada devamını getiremediğim için izlemeye devam etmediğim diziler var, onları bu listeye almadım. 

Böyle işte, uzun süredir bloğa farklı bir içerik yazmadığımdan bugün bir değişiklik olmuş oldu benim için. Bunun bir de kitap versiyonunu yapmak istiyorum ama çok kitap okuduğumdan değil, beni okumaya da teşvik etsin diye. Zira okuduklarım genellikle mesleğimle ilgili kitaplar ya da makalelerden ibaret şu an. Romanlara iyice uzak kaldım, bir sonraki içerik hedefim de bu olsun bari, en azında buraya gelip 2 kitap tanıtabileyim.

Epey uzun bir yazı oldu gibi, sabredip okuduysanız gözlerinize sağlık. Görüşmek üzere :D



Not: Önceki yazılarımda bana destek olan herkese de çok çok teşekkür ederim, burası benim ağlama duvarım, gerçek hayatta duyamadıklarımı sizlerden duymak beni teselli ediyor. Var olun.