1 Aralık 2018 Cumartesi

ÇOK KONULU YAZI 2 -SINAVLAR, ETKİNLİKLER, KARANLIK VADİ, MÜSLÜM VB.-




Sınav telaşı bitti ödev telaşı başladı. 
2 farklı derse giren hocamız okul başladığından beri yazdırdığı raporları aniden istedi, onlarla uğraşıyordum. Sonracığıma yurtta bir internet sıkıntısı baş göstermiştir ki birkaç gündür internet var gözüktüğü halde hiçbir şey açmıyordu. Bunlar gibi sebeplerden ötürü ufacık, minicik, kısacık bir sıkıntı yaşadım buraya girmekle ilgili. Neyse ki -galiba- internet sorunumuz çözüldüğü için  -umarım kısa vadeli değildir- oturdum bilgisayarın karşısına.

Yurtta bu internet problemi sürekli yaşanıyor. İnternet gidiyor, ultra ultra ultra yavaşlıyor, var gözüküyor ama aslında olmuyor vs. vs. Söylüyoruz yönetime ama çözümler anladığım kadarıyla kısa vadeli oluyor. Alıştık bu duruma, maalesef.

Böyle sızlandığıma bakmayın ama, keyfim baya yerinde sayılır. Açıklanan sınavlarım iyi geliyor, Sınavlar bittiği için kurslarım başladı, üyesi olduğum klüp aktifleşti. Daha güzeli krediler -maalesef kredi çıktı-  yattı. Sınavlar bittiğinden beri, kitap hediye etkinliğinden gönderilen 1 kitap -Sevme Beni Yanarsın/ Melissa Senate-
ve Zweig'dan 4 kitap olmak üzere 5 kitap okudum. Muhtemelen bunların yorumlarını kısa kısa yazar tek bir postta toplar paylaşırım. Ama öncesinde okumam gereken 1 kitap daha var.

Bu yazıda özelikle bahsetmek istediğim 2 şey var. Biri geçen hafta cumartesi AKUT'la birikte gittiğimiz Karanlık Vadi yürüyüşü biri de ev arkadaşlarımla gittiğim Müslüm filmi....



Gerçekleşme sırasına göre yazarsam, önce Karanlık Vadi yürüyüşünden bahsetmem gerekecek.

 Geçtiğimiz Cumartesi bu yürüyüş için saat sabahın 6'sında uyanıp bana ve etkinliğe misafir olarak katılacak Z'ye kahvaltı hazırladım. Nagıt ve sosis kızarttım, evlerimizden getirdiğimiz kahvaltıları masaya koyunca da mükellef bir kahvaltı oldu. 6.30'da Z'yi kaldırdım, kahvaltı yaptıktan sonra çıktık yola ve buluşma noktasına gittik. 

Önce otobüsle Tandır köyüne gidip oradan yürümeye başladık. 14 km sonra Dağküplü köyündeydik. Ben asssssla yorulmadım. Zaten ormanın içinden geçtiğimiz için ortamda aşırı keyifli bir hava vardı, üstüne bu yürüyüşü Z'yle yapınca tadından yenmez muhabbetler döndü. İddia ediyorum o yürüyüşte bizim kadar eğlenen, bizim kadar gülüp kahkaha atan bir başka kişi veya kişiler yoktu.
Yürüyüşün sonuna doğru bizi küçük bir çağlayan bekliyordu, bol bol fotoğraf çekildik.
 Yürüyüş bitti, otobüslere binildi, gidiyoruz. Sonra durdu otobüs, inecek olanlar vardı. Biz inmeyecektik. Z kafasını sola çevirdi ve bir mantıcı gördü. O an ikimizin kafasında da şimşekler çaktı, ani bir kararla otobüsten inip mantı yemeye gittik :D İlk defa dışarıda mantı yedim, yediğim en güze mantı değildi ama Tepsi Mantısını merak ettiğimiz için evdeki kızlarla toplaşıp tekrar gitmeyi düşünüyoruz. Ha bir de biz otobüsten inerken nerede indiğimiz konusunda pek bir fikrimiz yoktu :D Neyseki çok da uzakta bir yerde inmemişiz yine yürüyerek eve gittik :D


Pazar gününe gelince.
Kızlarla Müsüm filmine gitmeyi çok istiyorduk fakat sınavlardan ötürü gidememiştik. Sınavar bitince "hadi bakalım!" deyip o çok övülen filme gittik. Övüldüğü kadar varmış gerçekten. Ben yine -taş kalpliliğimden herhalde- ağlamadım ama önüm arkam sağım solum ağayan insanlarla doluydu. G zaten film başamadan hazırlamıştı peçetesini, R de öyle :D Z ağlamadı ama bi ara gözüm doldu dedi :D  Film ''Ne hayatlar var be şu dünyada!'' dedirtti. Hala vizyonda gitmediyseniz, gitmenizi şiddetle öneririm. Müslüm Gürses dinlemiyorsanız da gidin, ben dinlemiyorum ama etkilendim.


Böyle güzel ve yoğun bir haftasonu geçirdim. 14 km'nin ağrısı da cumartesi değil pazar vurdu. Bacaklarımda epey bir ağrı hissettiğim halde haftasonumun her anı keyifliydi. Hatta kızlarla karar verdik Gençlik Merkezi'nin düzenediği yürüyüşlere de katılacağız. Bu hafta cumayı bekiyoruz, kayıtlar için.



Bu yazıyı normalde hafta başında yazmıştım ama arkadaşımın bilgisayarında -belki de bloggerda- bir sıkıntı çıktığı için asla yeniden düzenleyemedim. Tek harf hatası varsa resmen o harften sonra gelen bütün cümleleri silmem gerekiyordu ve bu aşırı zahmetli bir işti. Ben de başka bir bilgisayardan yazabilmeyi bekledim, anca bugün yapabildim.  O yüzden neden  bu kadar geç yazmış diye düşünmeyin, umarım yazıdan keyif almışsınızdır. Yazıya ekleyeceğim fotoğraflar vardı fakat telefonumdan aktaramadım. Yazıyı da daha fazla bekletmemek adına paylaşıyorum ama aklımda, aktarabileceğim zaman gelip editleyeceğim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.