*Bu yazı normalde benim bir dersimin ödevi fakat belki bloğumda olursa insanlar bundan faydalanabilir diye düşündüm ve paylaşmak istedim. Keyifli okumalar.
HAYVANLARDAN TANRILARA: SAPIENS
Tarihin akışını 3 önemli devrimin (‘’70 bin
yıl önce başlayan Bilişsel Devrim, 12 bin yıl önce bunu hızlandıran Tarım
Devrimi ve yalnızca 500 yıl önce başlayan, tarihi sona erdirip bambaşka bir
şeyi başlatabilecek Bilimsel Devrim’’ (Harari, 2011, s. 19)) şekillendirdiğini
söyleyen bu kitap, insanlık tarihinin bilinen ve bilinmeyen pek çok noktasını
ele almaktadır. Tarih ve bilimin iç içe olduğu kitapta insan antropolojik ve
kültürel yönlerde incelenmiş, cevaplanmayan ya da cevaplanamayan soruları asla
sıkıcı olmayan bir dille ele almıştır. İçeriği nedeniyle ilk bakışta okumanın
zor olacağı düşüncesini uyandırsada ilk cümleden itibaren insanı daha fazla
okumaya sevk edecek bir sürükleyicilikle yazılmıştır.
5 bölümden oluşan kitabın ilk bölümü tamamen
insan ve insan evrimini anlatan ‘’Bilişsel Devrim’’dir. Bu bölümde insan
türlerinden, onların nereden geldiğinden ya da sonlarının ne şekilde olduğundan
bahsetmiştir. İlk bölümün Bilgi Ağacı kısmında şu cümle geçmektedir: ‘’Etkili
hikayeler anlatmak kolay değildir; zorluk hikayeyi anlatmakta değil, herkesin
hikayeye inanmasını sağlamaktadır.’’ (Harari, 2011, s. 46). Bu kitabın bana
göre en güçlü yönü de budur. Okuduğunuz zaman hak veriyor ve anlatılanlara
inanma eğilimi gösteriyorsunuz. Çünkü bahsi geçen birçok şey için kaynak
gösterilmiş ve önemli araştırmalardan örnekler verilmiştir. Ayrıca bir konuyu
tek bir teoriyle açıklamaya gitmemiş var olan pek çok teoriye de değinmiştir.
Üzerinde fikir üretilememiş ya da fikir birliğine ulaşılamamış konuları da
ifade etmesi yazarı yansız göstermiş ve kitabın inandırıcılığını arttırmıştır.
Bu bölümün sonunda Homo Sapiens’i ‘’ekolojik
katil’’ olmakla suçlamış geçmişte olmuş olabilecek durumları sert bir dille
ifade etmiş ve insanı gelecekte olabilecekler hakkında düşünmeye sevk etmiştir.
2. Bölümde de Tarım Devriminden ve bu devrimin getirdiklerinden bahseden kitap,
insanın kendi kendini sorgulamasını ve belki de biraz kötü hissetmesini
sağlamaktadır. Bölüm içinde geçen ‘’Lüksler zamanla ihtiyaç haline gelir ve
yeni zorluklar ortaya çıkar.’’ (Harari, 2011, s 101) cümlesi de ‘’ekolojik
katil’’ benzetmesiyle aynı efekti vermektedir. Bunu kitap içinde yer yer yapmış
olması okuyucuya olumlu yönde bir biliş kazandırmaya fayda sağlayabileceğinden
bu durum kitap için önemli bir güçlü yön olarak düşünülebilinir.
Bütün bölümlere konuya uygun görseller
kullanılmaktadır. Bu görseller kitaba bir dinamizm katmış anlatılanın daha iyi
anlaşılmasını ve insanın kafasında bazı görüntülerin daha rahat oluşmasını
sağlamıştır. Ayrıca yazarın kitabın yayınlanacağı ülkeye göre örneklerini
değiştirdiği bilinmektedir. Bu iki durum kitap için oldukça olumlu yönler
olarak ifade edilebilinir.
Bütün
bu güçlü yanların yanında görmezden gelinemeyecek kadar zayıf yönü olan da bir
kitaptır. Harari kitabını yazarken söylemlerini bilimsel bir yapıya oturtmak
istemiş, başlıkları incelerken çeşitli teorilerden bahsetmiştir. Bu evet, onu
oldukça yansız göstermiştir, fakat satır araları okunduğunda oldukça yanlı bir
görüşle hareket ettiği açıktır. Buna örnek vermek gerekirse tek tanrıcılığın
tarım toplumuyla birlikte geldiğini ifade eder ancak kitabın ilerleyen
sayfalarında Alacahöyük’ten bahsederken buranın avcı toplayıcılarla
oluşturulduğunu söyler ve bunların tek tanrı dinine inandığını sebepleriyle
birlikte açıklar. Öyleyse tek tanrıcılık avcı toplayıcılıkta da vardı.
Alacahöyük’teki kalıntılar tek tanrıcılığın avcı toplayıcı toplumlarda
görüldüğünü söyleyebilecek kadar önemlidir. Belki de bu şekilde insanın tek bir
tanrıya inanma durumunu biraz daha geciktirmeye çalışmıştır. Diğer biri ise Homo
Sapiensler’in dünyada tek insan türü olarak kalmasıyla ilgilidir. Kitapta bu
konuda 2 teorinin varlığından bahseder. Bunlardan biri bunu Homo Sapiensler’in
sosyal becerileri sayesinde gelişerek çoğalması ve kaynakları toplamasıyla
diğer türlerin nüfuzlarının azalıp yavaş yavaş yok olduğu şeklinde açıklar.
2’ncisi ise Sapiensler’in onları yok etmesiyle gerçekleştiğini söyler. (Harari,
2011, s. 32) Bunlar gerçek olabilecek olasılıklardır fakat yazar sanki sırf
Sapiensler’i suçlamak istercesine konunun ilerleyen sayfalarında şu cümleyi
kurar: ‘’…Belki de bu yüzden atalarımız Neandetaller’i yok etti, çünkü
Neandertaller yok sayılamayacak kadar yakın, fakat tolere edilemeyecek kadar da
faklılardı.’’ (Harari, 2011, s. 33). Bir yanlılığın hissedilmesi için satır
arası okumaya bile gerek olmayan bir konu da mevcuttur. Dünyada kabul
görmemesine rağmen ‘’Ermeni soykırım’’ından bahsetmesi (Harari, 2011, s. 359), sırf
kendi görüşü öyle diye bundan bir gerçek gibi kitabında belirtmesi oldukça
hatalı bir durumdur. Konu hakkında bilgiye sahip olmayan insanların aklını
karıştırmaya yönelik bir adımdır.
Bu şekilde yanlı davranması ve bunu bilimsel
ve tarihsel gerçeklermiş gibi aktarması benim kitapta en sevmediğim durum oldu.
Kitapta din, savaş gibi hassas konuları insanları etkileyebilecek şekilde hatta
bazen yanlış bilgilerle ifade etmesi bu konularda bilgisi olmayan insanların
olumsuz tutum benimsemelerine neden olabilir. Bu bağlamda kitabın bu yanından
hoşlanmadım. Fakat yine de okunması ve üzerine düşünülmesi gerekilen bir kitap
olduğunu söyleyebilirim. Yalnızca bunu okurken bahsedilenlerin teorilerden
ibaret olduğunu ve bir insanın şahsi görüşlerinden oluştuğunu unutmamak
gerekir.
Popüler olduğundan ilgimi çeken bir kitaptı. Sizin analizinin de çok açıklayıcı olmuş,epey fikir edindim.tesekkürler..
YanıtlaSilEvet bayağı popüler hem de. Böyle olduğuna sevindim ben güzel yorumunuz için teşekkür ederim..
SilOkuduğum güzel kitaplardan biriydi. Yazarın inandığı bazı konulara gerçekmiş gibi yer vermesi her zaman onun bir misyon yüklendiği anlamına gelmez sanırım. Elbette farklı kaynaklardan yararlandıktan sonra gerçek olana aklımızın el verdiği ölçüde ulaşmak en doğrusu.
YanıtlaSilKitabı tanıtan güzel bir yazı olmuş, elinize saglık.
Bu arada Darwin'in müfredattan kaldırıldığı böyle bir dönemde bu hangi dersinizin ödev konusu olmuş merak ettim:)
Harbi harbi kaldırıldı mı ya Darwin, bi ara sanki konuşuluyordu ama konuşulduğuyla kaldı diye düşünmüştüm. ''Eğitimde Araştırma Yöntemleri'' adlı dersimizde hocamız bilimsel bir kitabı incelememizi istemişti ben de bunu incelemeyi tercih ettim. Bir başka dersimizde de ders kitabı olarak kullanıyorduk zaten.
Silmelabaaaa gelcam yine şekerlik :)
YanıtlaSilgel her zaman beklerim :D
Silheey yaz edebiyatı etkinliği daha yeni başlıyoo. sen de etkinliğe göre yazınca söle ama bana tamam mıı. ben de bu gece ilk etkinlik yazısını yazcam kiiii :)
YanıtlaSilTamamdır yazınca haber ederim sana, bakalım sen ne okumuşsun geliyorumm
Silhımms ödevin okunurmuuuş :)
YanıtlaSilhahaha teşekkür ederimm
Siliyi geceleer :)
Silsana daaa
SilAynen öyle. Üzerine düşünülmesi gereken konular insanın aklına hayveye gelmiyor anca böyle kitaplar okuduktan sonra ''acaba?'' diyip düşünmeye başlıyorsun bu yönden çok verimli bir kitaptı gerçekten. Teşekkür ederim, senin de yorumuna sağlık^^
YanıtlaSilUzun bir süredir aklımda olan bir kitapdı. Ödevini blogunda paylaşmak güzel bir fikirmiş. Bu ayrıntı güzel inceleme için teşekkürler:)
YanıtlaSilÖdevlerden çok vakit ayıramayınca ödevleri blogda paylaşmak biraz işime geldi doğrusu :D Okuduğunuz ve yorum bıraktığınız için ben teşekkür ederimm
Sil