14 Kasım 2023 Salı

Olan Biten


Aslında yazı yazmayı düşünmüyordum, şöyle bir takip ettiğim blogların yazdıklarına bakıp çıkacaktım ama tutamadım kendimi, ben de dedim geçenki gibi biraz neler olduğundan bahsedeyim, belki izlediğim ve okuduğum şeyleri yazarım.

Önce son yazdığım yazıyı okudum, neler değişmiş bir bakayım diye. Açıkçası bunu seviyorum, buraya önceden -blog yazmaya ilk başladığım sıralarda- özel hayatımdan şeyler paylaşma düşüncesine sahip değildim ama benimsedikçe kendimle ve çevremde olanlarla ilgili yazmaya başladım. Zaman zaman önceden neler yazmışım diye bakıyorum. Ruh halimin, yaşadığım şeylerin, düşünme tarzımın nasıl değiştiğini görüyorum. İlginç bir deneyim oluyor benim için...

Neyse, son yazdığım yazıyı okudum onu yazarken öğrenci değilmişim ve öğrenci olmayı 4 gözle beklemişim. Şu anda öğrenciyim, istediğim alanda olmasa da yüksek lisansa başladım. Hala öğrenci hissediyor gibi değilim açıkçası çünkü derslerim 2 haftada 1 gün şeklinde oluyor. Bu il değiştirdiğim için biraz avantaj oldu ama dediğim gibi çok öğrenci yoğunluğum yok. Dersler de ders ders geçmiyor açıkçası. Hatta derslerde hocalarla muhabbet ediyoruz bile diyebilirim neredeyse.

Dersler için il değiştiriyorum. Çok uzun sürmüyor açıkçası yol ama bir gece öncesinden gitmem gerekiyor -İlk ders çok erken ve o saate yetişebileceğim sabah vasıtası yok-. Ve kalacak yerim olmadığı için bi hastanenin acilinde geçiriyorum geceleri. Benim için bir başka ilginç deneyim daha :D Şaka bir yana çok rahatsız hissetmiyorum bu durumdan. Hatta bu konuyla ilgili hissizim bile diyebilirim. Endişe ya da korku duymuyorum geceyi orada geçirirken, sadece bu hafta sanırım farklı bir yerde kalmam gerekecek çünkü bir önceki sefer benim gibi geceyi orada geçirmek isteyen bir abiyi çok net bir dille uyardılar. Ben kitap okuduğum -ve sanırım hasta beklediğimi düşündüğü- için bana bir şey söylemedi güvenlik görevlisi. 2 hafta geçti üzerinden acaba sıkıntı olur mu, acaba diyorum bu hafta otogarda mı kalsam?

Sonra danışan alma ve işe girme olayları tabii ki askıda. Sözde okuldan mezun olurken danışan alan bir psikolojik danışman olmak istiyordum... Konuyla hiç alakası olmayan arkadaşlarım danışmanlık yapmaya başladı ben hala bu konuda eğitim almanın üstüne geçemedim.. Neyse her şey sırayla.. Ama neyse ki kendimi çok işe yaramaz da hissetmiyorum. Arkadaşımın projesini revize ettik, o beni epey oyaladı. Sonra bir de özel öğrenci(?)m oldu. Ödev takibi yapıyorum, sohbet ediyorum. Saatlik ücretim beni tatmin ediyor ve işimi görüyor. Sadece kendi mesleğim dışında bir konu olduğu için biraz kendi adıma vicdan azabı çekiyorum :D Akademik olarak çok başarılı bir öğrenci değil o yüzden zaman zaman gerçekten öğretmenlik yaptığım oluyor. İngilizceyle boğuşan ben geçen İngilizce anlattım düşünün hahahah

İngilizce demişken YDS hala kabusum gibi, biraz maddi durumumu düzeltip şu YDS kurslarına gideceğim. Başka çarem kalmadı bu konuda. Evde ders çalışmaktan bıktım, online derslerden bıktım. Biraz evden çıkmam lazım bu "öğrenme" işleri için. 

Maddi durum demişken de biliyorsunuz benim maddi durumum da hiç iyi olmadı :D Aslında çok iyi ilerliyorduk bir süredir. Sonra babam aptallığı -babama bu şekilde hitap etmek istemezdim ama yaptığı tam bir aptallık ve açık açık ne olduğunu da yazamıyorum, kimseye anlatamıyorum beni maruz görün bu yüzden- yüzünden 3 aydır falan çuvallamış durumdayım. Maddi olarak iyi gittiğimizden ötürü -her ay asgarisini ödeyebileceğimi düşündüğüm için- biraz kredi kartına girmiştim -eğitimi kartla aldım ve kardeşime de bilgisayar aldık ihtiyacı olduğu için, erkek kardeşim de telefonunu benim kartımla aldı ve aylık ödemeleri benim üzerime yıktı, onu suçlayamıyorum çünkü babam işinde kalsaydı o da maddi olarak zorlanmayacaktı..- Aksi gibi annemin iş yeri araya girdiği için o da tam maaş alamadı.. Kendi kazandığım para da anca eve ve giderlerine yetti -bir de yol masrafıma- falan derken maddi anlamda baya bunaldığım bir dönemden geçtim. Şey diyorum bu ayı maddi anlamda sağ çıkarsak artık zenginiz diyebilirim :D

Yine son sefer bahsettiğim 2 arkadaşımla hala kopmadık. Güzel gidiyor. Onlarla boş muhabbet etmek baya hoşuma gidiyor. Herhalde şu son zamanlarda en çok onlarla hunharca gülüyorum. İyi ki tekrar bu şekilde girmişler hayatıma gerçekten. Yine arkadaşlarımdan, burada da sıkça bahsettiğim Tavuk sonunda geldi Eskişehir'e. 1 hafta kadar kaldı ve epey güzel geçti diyebilirim. Bu arada o evleniyor, kaç yıldır çocukla birlikte ben çocukla yeni tanıştım diyebilirim. Arkadaşım buraya gelince o da buraya yakın yaşadığı için bizle takılmaya geldi. Bu seferden önce 2 defa görmüştüm onu. Birinde arkadaşımın ailesinde kahvaltı yaptık, o zaman hiçbir iletişimimiz olmamıştı neredeyse, sonra da nişanda karşılaştık :D En yakın arkadaşımın nişanlısını bu kadar az tanımak hoşuma gitmedi açıkçası. Bunu da Tavukla paylaştım. Biliyorum ki Tavuğun hayatında kalabilmem biraz da onun nişanlısının -gelecekteki eşinin yani- hayatına dahil olabilmemle ilişkili. O da sağ olsun böyle bir alan açtı. Gerçekten iyi anlaştık, bu biraz içime su serpti. Sürekli yakın arkadaşları evlenen arkadaşlarımdan artık onlarla -yakın arkadaşlarıyla- iletişim kurmakta zorlandıklarını çünkü artık yeni hayatlarıyla meşgul olduklarını ve eşlerinin görüşmeleri noktasında müdahale edici olduklarını söylüyorlardı. Biraz da genelde sevgili yapan arkadaşlarımın gruptan uzaklaşması gelince aklıma böyle bir endişeye kapılmıştım. Zilyon yıllık arkadaşımın sırf evlendi diye hayatından çıkmam hoşuma gitmezdi açıkçası :D

Az önce izlediklerimi yazmaya başladım ve fark ettim ki dünyanın şeyini izlemişim. O yüzden onları buraya eklemekten vaz geçtim yoksa bu yazının sonu olmayacak :D Onun yerine şu aralar en çok dinlediğim şarkılardan oluşan Spotify çalma listesinin linkini bırakıyorum. Keyifli dinlemeler.








8 yorum:

  1. Umarım bir an önce maddi açıdan ferahlarsın :)

    YanıtlaSil
  2. yüksek lisans oleeey sevindim. iyiye doğru gidiyorsuuuun ne güzeeel :)

    YanıtlaSil
  3. Keyifle okudum, hayat, gündem ne çabuk değişiyor değil mi? eline sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, çok sevindim bazen diyorum çok mu bunaltıcı yazıyorum :D Evet yaa gerçekten öyle..

      Sil
  4. Maddi olarak zorluk yaşamak da bunaltıcı oluyor anlayabiliyorum. Hadi bakalım zengin günlere doğru yol aldığını umut ediyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya çok alışığım parasız kalmaya ama tam böyle rahatladık dediğin plan yapmaya başladığın anda parasız kalınca bir koyuyor :D İnşallah inşallah heyecanla ve umutla ben de bekliyorum o günleri :D

      Sil

içinden geçirdiklerini dışa vurmaya ne dersin?