25 Ağustos 2020 Salı

Durum Bildirimi #5 -kovulmaca, okunanlar, amigurumi


  


   Şu yazımda 2020'ye ''Başıma gelen geldi daha ne kadar kötü şey getirebilirsin ki.'' demiştim.

   BÜYÜK konuşmuşum.

  BAYA BÜYÜK konuşmuşum. Burada bile anlatmak istemediğim -belki olumlu sonuçlanırsa anlatırım- o kadar müşkül bi duruma sokulduk ki erkek kardeşim yüzünden, aklıma geldikçe mideme kramplar girmekte, başıma ağrılar saplanmakta ve gözümden yaşlar dökülmektedir. Bu yüzden sanırım ufak çaplı bir depresyona bile girdim, yeni yeni kendimi toparlıyorum. 

   Anlayacağınız üzere uzun süredir canım ne bir şeyler izlemek istiyordu ne yemek ne okumak ne de yazmak... Ondandır burayı boşlamam. Yoksa (bu konu haricinde) sizlere bahsetmek istediğim pek çok şey oldu. Mesela amigurumi denen oyuncak yapma işine başladım. Başlarda çok beğenmediğim ama fena da değil ya diyebileceğim oyuncaklar ördüm. Bunları yine bir ödev kapsamında oyuncağı olmayan çocuklara dağıttım (Topluma Hizmet dersi için bir şeyler yapmam gerekiyordu da, sanırım 5-6 çocuğun oyuncak sahibi olmasını sağladım *gurur*gurur*). Şimdilerde ise sipariş üzeri oyuncak örmeye başladım. Torunu olan ablaya hediye edeceğim (fotoğraftakiler, uyku arkadaşı) dışında hiçbirini bitiremedim daha ama olsun bütün günüm yeni boşaldı. Biliyorsunuz normalde yazları tüm gün çalıştığım işlerim oluyor. Bu yıl girdiğim fabrikadan (bahsetmek istemediğim konu yüzünden) kovuldum. İlk defa çalıştığım bir yerden kovuldum bu biraz üzücü bir durum ama çok da üzülemedim açıkçası. Bir insan çalıştığı yeri, yaptığı işi, patronunu ancak benim kadar sevemezdi. Zar zor dayanıyordum zaten inceldiği yerden koptu diyebilirim.



   Bunun dışında iş yerinde bol bol kitap okudum. Toplasan 1 saat etmeyen bu aralarda yine başarılı bir okuma gerçekleştirdim bence. Sanırım bir ayda 7-8 tane kitap okumuşum. Bunların içinde Sabahattin Ali'nin ''İçimizdeki Şeytan''ı, Irvin D. Yalom'un ''Bir Psikiyatristin Anıları'' adlı otobiyografisi, James Tiptree, Jr'ın ''Uzaktan Kumandalı Kız''ı ve Michael Ende'nin ''Momo'' adlı çocuk kitabı var. Açıkçası hepsinin yorumunu girmek istiyorum çünkü hepsini çoooook beğendim ama hep bi aksaklık çıktığı için yazamadan kalıyor yorumlar. Belki bu sefer öyle olmaz. Sonuçta bütün gün evdeyim!



   Başka... bir köpek sahiplendik. Cinsi bir şey bir şey Terrier. Beyaz, uzun, kıvırcık tüyleri olan, kahverengi lekeleri bulunan 1 buçuk yaşında aşırı hareketli ve sıkıldığını oflayıp puflayarak belli eden dünyalar tatlısı bir köpek. Şu sıralar hayattan zevk aldığım tek saatler onunla geçirdiğim vakitler. Ve son zamanlarda başıma gelen en güzel (ve sanırım tek güzel) şey de o. Bu yazıyı bitirdikten sonra gidip de biraz seveyim.

   Depresyonda olduğum vakitte Whatsapp hesabımı da sildim. Silinik bir şekilde duruyor öylece. Biraz insanları korkutmuşum (habersiz sildim, ayrıca telefonum da bir süre kapalıydı) ama bu şekilde çok güzel kafa dinledim. Zaten insanlarla konuşmak istemiyordum tam yerinde bir karar oldu. İnstagramı da çok nadir kullanıyorum. Sadece en yakın arkadaşım Tavuk'la iletişim kurmak için. 

   Depresyondan çıkmaya başladığım şu dönemde de uzun süredir yapmak istediğim bir şeyi yaptım. Evde olamasam yine yapamazdım ama hazır işten çıkartılmışken ve başvurduğum yerler daha dönüş yapmamışken bir fırsat dedim belki kabul alırım. Burada bulunan bir psikatri hastanesine gönüllü staj için mail attım. Daha dün attım ama ha bire mailimi kontrol etmekten kendimi alamıyorum. Pandemiden dolayı çok ümitli değilim açıkçası ama bence denemeye değerdi. Evde olduğum bu dönemi iyi bir şekilde doldurmak istiyorum. Verimli geçsin istiyorum bu yüzden bazı eğitimlere de kaydoldum. İçerik yazarlığı, blog yazarlığı ve sunum yapmayla ilgili eğitim veren 3 farklı setifika programına dahil oldum. Önümüzdeki ayın 7'sinde başlayacaklar umarım o zaman hem boş kalırım hem evden para kazanma işine hemen başlarım. Evden para kazanmak adına içerik yazarlığı yapmak için bir siteye de kaydoldum. Kabul alır mıyım emin değilim ama bir ümit işte. 

   Sizlere de diyeyim belki ilginizi çeker. Amigurumi satmaya başlayacağımı üstte söylemiştim. Eğer sizin de sahip olmak istediğiniz bir amigurumi oyuncak varsa bana yorumlardan ya da kopuk.kirmizi@gmail.com adlı mail adresinden ulaşabilirsiniz. İnternette gördüğünüz fiyatlara satmayı asssla düşünmüyorum. Hem yeni başladığım için hem de ''ben olsam o oyuncağa o kadar para vermem ya'' dediğim için. Oyuncakları maaliyetine uygun ve emeğime değer fiyatlardan satacağım. O yüzden fiyat sorarken çekinmenizi kesinlikle istemem. (ben de öğrenci olduğumdan bu konuda biraz vicdanımla hareket edeceğim galiba :D )

    Kardeşimin olayıyla ilgili bir şeyler olup bilgisayardan uzak kalmazsam yazı yazmaya da devam! Kendinize iyi bakın ve bize bol bol dua edin bu zor durumu atlatabilmemiz için. Teşekkür ederim.







6 yorum:

  1. Seni üzen, depresyonlara sokan durum inşallah hayırla çözülür, bize güzel haberlerle gelirsin inşallah :))
    Onun dışında o uyku arkadaşı çok tatlıı^^ Bir ara ben de örmeye başlamıştım ama hep anahtarlık boyutunda şeyler örmüştüm biraz tembel olduğum için :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim, inşallah^^ Benim de tembellikten herhalde örmek uzun sürüyor :D

      Sil
  2. senin yorumunu deppside görünce hemen geldim merak etmiştim seni 😊 seni gördüğüme çok sevindim hoşgeldin canım benim 😊🌸...baya bir olaylar olmuş .. inşallah bundan sonra herşey daha iyi olur Rabbim gönlüne göre versin inşallah 🙏...En güzeline emanet ol Sevgiler 🌼

    YanıtlaSil
  3. heey örme bebeklerden biraz daha söz et sonra yaa. kovulmak kişisel değildir yaa. işler az ekonomi bozuk ondan işten çıkarmışlardır ki. terrier tatlıdır yaa, iyi kitaplar okumuşsun. momoooo özellikleee :) sertifika programları ne güzel. ya hadi erkek kardeşinin durumu çözülsün de sen de huzurlu ol yaaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz bir şeyler öreyim bahsedeceğim :D kişisel kişisel bundan eminim ustadan aldım haberini 😂 Çok tatlı hiç yorulmuyor ama beni çok yoruyo yaşlanmışım vallaha. Çok güzel kitaplardı cidden 👌 baslamadi daha başlasın bakalım nasil gidicek . Vallaha huzur muzur bırakmıyorlar ya :(

      Sil

içinden geçirdiklerini dışa vurmaya ne dersin?