Eveeet, biraz heyecanlıyım çünkü bu hikayeyi kulüptekiler dışında kimse duymamış/okumamıştı. Eleştiriye açığım :D
Keyifli okumalar.
Öyle yanıma geldi dediysem, benim için değildi gelmesi.
Ben öylece oturmuş kayalıklara, sahili izliyordum. Hava
soğuk haliyle, aralık ayındayız. Bu saatte otobüste olmam, evin yolunu tutmam
gerekirdi. Bense sırf arkadaşlarımla biraz daha konuşayım, hafta sonundan önce
biraz daha vakit öldüreyim diye, sallana sallana gelmiştim durağa.
Hepimizin durakları farklı, baktım yol ayrımında bir ben kalmışım. Durağa
gittiğimde otobüs çoktan kalkmıştı. Öyle çok sık geçen bir otobüs de değil
benimkisi. 45 dakikada bir bulur durağın yolunu. E ben 45 dakika nasıl beklerim
durakta. Sıkılırım bir kere. Hazır sahil
de yakın, dedim ne zamandır sahile de düşmüyor
yolum. Hava soğuk da olsa bir sahil keyfi yapayım, kayalıklarda oturayım,
İstanbul'un sanayi kokusuna karışmış deniz havasını çekeyim ciğerlerime. Tek
başınalıkta huzur bulayım.
Oturdum uzunca giden kayalığın bir köşesine. Başta dediğim
abla 3 bilemedin 5 dakika sonra geldi, biraz ilerime oturdu. Ne çok uzaktı, ne
de fazla yakın.
Biraz sonra ablanın oturduğu yerden sesler gelmeye başladı. Hıçkırıklar,
ağlarken akan burnun çekilme sesleri. Bir yandan da gülmeler kahkahalar. Ne
olduğunu anlayamadım. Bir insan hüngür hüngür ağlarken nasıl olur da kahkaha
atar?
Yanına gitsem mi gitmesem mi diye düşündüm bir süre. Benim otobüsün kalkmasına da 30 dakikadan az fazla var.
Biraz izledim ablayı, öyle insana zarar verecek kötü birine de benzemiyordu. Gayet güzel kahverengi saçları vardı, fazla uzun değillerdi ama. Fiziği güzeldi belli. Bacaklarını uzatmıştı denize doğru, ince ve uzunlardı. Geleli nereden baksan 10 dakika olmuştu. Bir ağlıyor bir gülüyordu.
Biraz izledim ablayı, öyle insana zarar verecek kötü birine de benzemiyordu. Gayet güzel kahverengi saçları vardı, fazla uzun değillerdi ama. Fiziği güzeldi belli. Bacaklarını uzatmıştı denize doğru, ince ve uzunlardı. Geleli nereden baksan 10 dakika olmuştu. Bir ağlıyor bir gülüyordu.
En sonunda ben de cesaretimi topladım. Çantamdan selpak
çıkardım. Kayalıklardan atlaya atlaya, dikkatli bir şekilde yanına gittim.
Selpağı uzattım önce. Aklımda onunla sohbet etmek yoktu. Yüzünü silmesi için
selpağı verecek ve durağıma gidecektim. Otobüs kalkmadan 5 dakika önce durakta
olmayı planlamıştım.
Abla başta beni fark etmedi. Fark etmesi için ''şey..
buyurun, selpak'' dedim önce. Sesim fazla çıkmamış olsa gerek yine duymadı beni.
Omzuna hafifçe dokundum. Kafasını bana doğru çevirdi. Gözleri ağlamaktan
kızarmıştı ama tuhaf olan yüzündeki gülümseme kocamandı. Bildiğin 32 diş
sırıtıyordu. Biraz klasik olacak ama dişleri inci gibi beyazdı. Yüzü ise.. insanı
rahatsız edecek kadar güzel. Yaklaşınca da saçlarının düşündüğümden daha açık
bir kahverengi olduğunu anladım.
Ona selpağı uzattığımı fark edince ''ah selpak!'' dedi ve nazik
bir şekilde, hiç acele etmeden, kibar hareketlerle selpağı aldı.
''Teşekkür ederim, yanıma selpak almamışım'' dedi. Ses
çıkarmadım.
Oturmak ister misin diye sordu. Aslında aklımda olan bu değildi ama kendimi
yanındaki taşa oturur buldum.
Daha ben sormadan anlatmaya başlamıştı bile ;
Bugün, birkaç dakika önce yeğenim dünyaya geldi.
Bunu söylerken gözlerinden bir yaş damladı. Güzel ve
pürüzsüz yanaklarından çenesine doğru kaydı. Aklımdan ''Yeğeni doğduğu için mutluluktan ağlıyor olsa
gerek'' diye geçirdim. Yine de buraya gelip hüngür hüngür ağlayacak bir durum
değildi bu. Ben bunları düşünürken
anlatmaya devam ediyordu..
''Yeğenim dünyaya gözlerini açtığı an.''.
Sesi kısılmıştı burada, kelimeler boğazında düğümlenmişti.
Hıçkıra hıçkıra devam etti..
''Kardeşim sonsuza kadar gözlerini yumdu.''
Ne demem gerektiğini bilmiyordum. Yeğenini kazandığı gün,
kardeşini kaybetmenin ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bunu yaşayan bir
insan nasıl sakinleştirilir, nasıl avutulur.. hiçbir şey bilmiyordum. O, son
cümlesinden sonra ağlamaya başlayan ablaya hiçbir şey diyemeden, sadece baktım. Anlatmaya
devam etti. Kardeşi evleneli 7 sene
olmuş. Son 5 yılı hastane ve ev arasında mekik dokuyarak geçirmiş. Çocukları
olmuyormuş. En sonunda bir çocuğa sahip
olacaklarmış fakat annenin hayatı tehlikedeymiş. Kardeşi ne olursa olsun bu
çocuğu doğuracağını söylemiş ve bugün doğum gerçekleşmiş.
Hikayenin bu kısmında abla ağlamayı bıraktı ve gülerek,
sevinç içerisinde doğan bebeğin nasıl bir şey olduğundan bahsetti.
Aynı babasına benzeyen çok güzel bir oğlan. Gözlerinin rengi
şimdi belli olmazmış ama annesininkilere benziyormuş. Kirpikleri uzun, kocaman
bir çift göz. Aynı annesinde olduğu gibi. Burnu da annesininkini andırıyormuş .
Belki büyüdükçe daha fazla annesine benzermiş.
Ablanın gözleri, bunları anlatırken o kadar güzel parlıyordu
ki. Dünyada gördüğüm en güzel gözler olduğunu düşündüm.
Sonra.. bir anda ruh hali değişti, yüzü gülmeye devam
ediyordu ama gözlerindeki o pırıltı
sönmüştü. Benim de ağlamama neden olan o cümleye gelmişti sıra,
''Annesi, hayatına mal olan çocuğu görebilseydi keşke..''
Ciddiyim o ana kadar hiç ağlayasım yoktu. Zaten ağladığımı
gözümden akan damlaların, dudaklarımın içinden süzülüp ağzıma tuzlu bir tat
vermesiyle anladım. Ağladığımı fark
edince, ağlama hissine kavuştum. Daha fazla ağladım. Abladan daha fazla ağlıyordum.
Abla hikayesinin sonuna gelmişti. Artık o bakacakmış
kardeşinin hatırasına. Normalde buraya gelmemesi gerekirmiş ama bebeğin yüzünü
görünce bir ağlama tutmuş ki sorma gitsin. Hastanede akrabaların yanında da
ağlamak istememiş, bundan sonra olduğundan daha güçlü olması gerekiyormuş.
Ağlamam biraz durulunca cesaret edip sordum. Ablanın yanına
geldiğimden beri ağzımdan çıkan ikinci cümlenin bu olacağı aklıma gelmezdi .
''Peki abla da, niye psikopat gibi bir ağlayıp bir kahkaha
atıyorsun, vallaha korktum, yanına gelmeye çekindim.'' sorduğum an pişman
olmuştum bile.
Yüzüme baktı, bir kahkaha daha attı.
Ne bileyim, bir yeğenimin doğumuna seviniyorum bir
kardeşimin vefatına üzülüyorum. Nasıl hissedeceğimi ben de anlamadım ki.
Ablanın bir anda bu şekilde alaylı konuşması beni şaşırtmıştı. Devam etti..
''Neyse, iyi ki gelmişsin, teşekkür ederim. Birilerine
anlatmasaydım içimde kalırdı daha kötü olurdum.
Bundan sonra bana ağlamak yok. Artık hastaneye dönüp bebekle ilgilensem
iyi olur.''
Yanımdan kalktı ve uzaklaştı. Bir süre orada, olduğum gibi
kalakaldım. Sonra aklıma otobüsüm geldi. Acele ile saatime baktım. Çoktan
otobüsü kaçırmıştım. Bir sonraki otobüsü durakta bekledim.
Evde olmam gerekenden çok geç bir saatte gittiğimden, olan
bitenleri de anlatamadığımdan bir güzel azar yedim.
Ama o gün hayatımın dersini almıştım.
Ne olursa olsun hayat, kalanlarla devam ediyor..
Kanka çok beğendim özellikle sonunu çok güzel bağlamışsın. Inşallah biraz daha gelişir ve romanda yazarsın :)
YanıtlaSilSaol knk, beğenmene sevindim :D
SilO kadar değil lan nshskxhx
O kadar o kadar :D shshshs
SilBence değil :D
SilKalemine sağlık yaaa, çok duygulandım benden de düştü bi damla yaş :(
YanıtlaSilBeğemene çok sevindim^^
SilTeşekkür ederim^-^
Bir anda -ne olduğunu anlayamadan-hüzünlü oldu hikaye...Eline sağlık,başka başka hikayeler de yazarsın inşallah.Okuruz biz de.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, inşallah :D
Silay çok güzel ve anlamlı ki. okurken aklımda moda kayalıkları canlandı ama orda yakında durak yok :) sevdim bi ara bloguma koyayım bunu :)
YanıtlaSilAhahah benim bindiğim duraklar sahile yakın olunca :D
SilYa cidden mi O.O Teşekkür ederim :))
hüzünlendimmmm :D
YanıtlaSilO hissi verebildiğime sevineyim bari :D
SilBence çok güzel olmuş. Başarılar :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim^^
Silçokk güzel yazmışsınnnnn. Keşke sen de katılsaydın bizim etkinliğe neyse bir dahaki sefere :) Çok duygulandırdın ama, yaşamış gibi oldum resmen :(
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilAslında ben senin etkinliği gördüm, ama geç gördüm o yüzden katılamadım. Bir dahakine beni de yaz listeye :D
O duyguyu verebildiğime sevindim aslında :D
Çok güzel yazmissin yuregine saglik
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, hem iltifatınız hem yorumunuz için :D
SilÇok güzel yazmışsın. İtiraf ediyim başta çok uzun diye ozet geciyim atlayarak okuyum dedim dayanamayıp baştan aşağı okudum.. Bravo yani gerçekten böyle bişey yaşadın da anlatıyorsun sandım. Yazmaya devam etmelisin bence... :)
YanıtlaSilBöyle düşünmene çok sevindim, baştan aşağı okumana daha çok :D
SilKendimi kutluyorum o zaman :D İnşallah devam derim, böyle yorumlar beni motive ediyor :D
Bencede devam etmelisiniz. Devamı gelmeli çok güzel olmuş. Bende sondan başlayıp başa döndüm :). Bazen kitap okurkende yapıyorum bunu. Daha hızlı okumamı sağlıyor. Duygulandım, etkilendim. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilYorumunuzla beni çok çok mutlu ettiniz, ben teşekkür ederim. Hiç öyle bir teknikten haberim yoktu, nasıl oluyor ki o O.o
Sil