Merhabalaaar, bugün yeni bir hikayemsi şeyle geldim size. Aslında çok kısa ama paylaşmak istedim. Şimdiden okuduğunuz için teşekkürler!!
NOT: İsim için çok çok teşekkürler Deep!!
NOT: İsim için çok çok teşekkürler Deep!!
Geri dönmeyecek..
Geri
dönmeyeceğini biliyorum.
Zaten nasıl
geri dönebilir ki ölen biri?
Döneceğini
düşünmek sadece çocukların yapacağı bir eylem..
Sonbahardı.
Hangi ay, gün ya da saat hatırlamıyorum. Sadece 3 yıl önce bir sonbahar..
Tarih
konusunda balık hafızalıyım fakat o gün olan olayların hepsini hatırlıyorum.
Tarih dışında kalan bütün ayrıntıları.
Yağmur ha
yağacak ha yağmayacak denilen günlerden, serin bir esinti vardı havada.
Yüzlerimiz yine de gülüyor, biz yağmuru ve soğuk havayı severdik çünkü. Onun
üzerinde kırmızı bir kazak var. Bunu hatırlıyorum çünkü doğum gününde annem
almıştı , rengi sevmediği kadar parlaktı fakat sırf annem aldı diye giyiyordu.
Bu dolabındaki tek kırmızı parlak kazağıydı. Altında kot pantolonu. Kot dışında
pantolon giymezdi. Düğün gibi özel günlerde bile takım elbise giydiğini
görmedim. Takım elbisesi giydiği tek gün kendi düğünüydü.
Annemi almak
için memlekete gidiyorduk. Annemin memleketine. Dayım hastalandığı için 10
günlüğüne orada kalmıştı. 10 gün sonra, hatırlayamadığım bir sonbahar gününde,
yağmur ha yağacak ha yağmayacak derken ve hava eserken biz annemi almaya
gidiyorduk. Üzerinde kırmızı parlak bir kazak ve kot pantolon vardı. Kabanını
arka koltuğa koymuştu.
Radyoda onun
sevdiği türkü çalıyordu. Yeşil ördek. Nasıl denk gelmişti ki..
Yarım saat
sonra başladı yağmur. İddiayı babam kazanmıştı ve yağmur yağmıştı. Yağmur
yağmayacak diyen bendim. İnatlaşmıştık, annemi aldıktan sonra onları yemeğe
götüreceğimi söyledim.
Nasıl oldu
bitti anlamadım, hayır…
Nasıl
olduğunu gayet iyi hatırlıyorum, önümüze bir geyik çıkmıştı. Babam çarpmamak
için sağa kırdı direksiyonu. Bana sıkı tutun diye bağırdı ama kendisi sıkı
tutunmamıştı. Ön camdan fırladı. Kemerini takmamıştı, yola çıkmadan önce o
kadar dil dökmeme rağmen. Her yolculuğun başlangıcı böyleydi. Hiç kaza
yapmamasıyla böbürleniyor, takmazsa da bir şey olmayacağını savunuyordu. Nasıl
olmaz? Olmuştu işte. Arabanın 1 metre ilerisinde hareketsiz yatıyordu.
Ağlamadım,
bağırdım ama. Sesim kısılana kadar bağırdım. Canım çıkana kadar bağırdım. 20
dakika sonra başka arabalar gelmişti. Ambulanslar ve polisler. Ben çağırmıştım
onları. Zor bela cebimden çıkardığım telefonum ile.
Önce babamı
götürdüler, bir hastanenin bodrumuna. Soğuk ve diğer ölülerin olduğu yere. Sonra
beni. Ama ben soğuk bir odaya kapatılmayacak kadar sıcaktım. Hayatta olduğuma
karar verdiler, ama ben ölmüştüm. Babamı yerde hareketsiz olarak 20 dakika
boyunca izleyince ölmüştüm. 1 hafta 4 gün beyaz bir odada kaldım. Hemşireler,
doktorlar girip çıktı bu süre zarfında. Korkmadım ya da ağlamadım. Ama ben,
babamı artık parlamayan kırmızı kazağı ve kot pantolonuyla, arabanın 1 metre
ilerisinde hareketsiz yatarken 20 dakika izleyince ölmüştüm.
Babamı yeni kaybettim :( onun için iki kere anlamlı geldi bu "isimsiz hikayemsi şey" bana. İki kere ağlattı :(. Zaten en acısı da bir daha gelmeyeceğini, bir daha göremeyeceğini bilmek :( . Hayat devam ediyor diyenlere inat, zaman tam da o noktada duruyor :"(. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBaşın saolsun :( gerçekten çok üzüldüm, Allah sabır versin :(
SilGuzel bir hikaye olmus yine . guzel ysziyorsun biyle duygulu hikayeleri. Cok guzel bir baslik bul bence hikayeye uygun olsun daha dikkat ceker.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, ismi ne olsun diye çok düşündüm ama gerçekten isim özürlüsüyüm aklıma hiçbir şey gelmedi, belki sen yardımcı olursun ? :)
Siloffff ya öykü bu de mi sadece çok güzel yazmışsın yineee zaten hep güzel yazıyon. bu yazını bi ara koycam bloguma taam. yazının adı bak "yağmur" olabilir. veya "yağmurla giden". :)
YanıtlaSilÇok tesekkür ederim, senden iltifat almak beni daha da cesaretlendiriyor vallah heheheh
SilYaa "yağmurla giden" ismini cok begendim, yarın bilgisayara geçince hemen ekleyecegim çok tesekkür ederim :*
Kanka döktürmüşsün yine ellerine sağlık :) bak sana diyorum romana geç diye inşallah o da olacak di mii ;))
YanıtlaSilSaol knk :D Büyük hayaller kurma be :D
Silkuracağım vallahi zorla yazdıracağım sana :D
SilEger olur da yazarsam bir roman (tabi basılırsa jsydudjd) sana ithaf etcem söz :D
Silson yazıma bi baksanaaaaa :)
YanıtlaSilbaktım kiiii, çok saol :* :*
SilMerhaba, deepin blogunda sizi gördüm hemen geldim takibe aldım bende beklerim :)
YanıtlaSilMerhaba, hoş geldiniz, gelirim çok bekletmeden :D
SilÇizim de ne hoş... :)
YanıtlaSilBen de çok beğendim :D
SilDeep sayesinde keşfettim. Dediği kadar varmış.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)
Silsade ve derin blogu vasıtası ile keşfettim bu güzel blogu ve hemen takibe aldım. bende beklerim... sevgiler.
YanıtlaSilhttp://soslubadem.blogspot.com.tr/
Yakın zamanda oradayım, bloğuma hoş geldiniz :D
SilÜzücüydü ya, eline sağlık. Bana da beklerim, bende hikaye yok ama bolca ben varım.. Sevgiler, http://senbenvehickimse.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilbiraz öyle :D Sizi okumak da zevkli olacaktır :D
Silüzücüydü :\
YanıtlaSilama yazım dilini çok beğendim.
Teşekkür ederim.
Sil"Sade ve Derin"in blogunda gördüm hikayenizi. Acı bir hikaye olmuş ve hayat bazen acıtır.(Kaleminize sağlık)
YanıtlaSilAynen öyle..
Sil