Evvet! İlk kitap tanıtımıyla buradayım.
Bu yazımda yeni kitaplarımdan bahsetmiştim. İlk olarak Kül'ü okuduğum için onun tanıtımını yazıyorum.
Önce arka kapak yazısını şuraya iliştireyim;
Kader daha önceden belirlendi.
Yönetim tarafından sıkıca kontrol ediliyor.
Değiştirilemez.
Madden Sumner bir Mor olarak doğdu. Sistemin en yüksek halkası. Kaderi Yediler Bakanı olmak.
Dax halkanın alt tabanı olan Kül, bir Renksiz. Kaderinde gerçekleştirmesi gereken hiçbir şey yok.
Buna rağmen hayatından vazgeçmiş değil.
Statüsünün onu tanımlamasına izin vermeyecek.
Dax ve Madden'ın yolları, özgürlüklerini kazanmak için verecekleri mücadelede hiç beklemedikleri bir şekilde birleşecek.
Peki, kaderleri için savaşmaya gerçekten hazırlar mı?
alıntı
Konusu kısaca şöyle; Bir olay oluyor, bu olay sonucunda insanlığın çoğu yok oluyor. Klasik bir distopya yani. Daha sonra insanlar renklerle ifade edilen statülere yerleştiriliyorlar. Önem sırasından itibaren ''Mor, Kırmızı, Yeşil, Sarı, Kahverengi, Barut Rengi ve Kül Rengi. İnsanlar kaderlerinin önemlerine göre renklendiriliyorlar.
<<''Kaderin armağanı, tehlikeli bir sorumluluktur.Geleceğin gücüyle birlikte gelir.''>>
Arka kapak yazısında karşılaştığımız 2 ana karakterin ağzından dinliyoruz biz olayları. Bir o anlatıyor bir o.
Burada bir şey itiraf edeyim, ben kitabın sadece arka kapak yazısını okumuştum. Hakkında hiçbir araştırma yapmadım. Zaten kapağı görür görmez kitabı istiyorum diye dolandım ortalıkta. Ben arka kapağını okuyunca Dax'i erkek sandım (Gerçekten). Tabi aklımda kurguluyorum, Madden ve Dax aşık olacak sonra baştakilere kafa tutacaklar falan fistan diye. Kitaba başladım ilk birkaç sayfasında Dax'in kız olduğuyla ilgili hiçbir şey söylemiyor, hatta bir yerde Dax'in kıyafetlerini betimlerken abisinin eskilerini giydiğinden, üzerinde pantolon ve tişört olduğundan falan bahsediyordu. Sonra bunun ben kız olduğunu öğrenince beynimden vurulmuşa döndüm. Sanırım o cümleyi 5-10 defa okudum. Tabi böyle olunca kitap benim kurguladığımdan çok başka devam etti. Bu kitabın bana attığı en büyük goldür.
alıntı
Neyse,
Madden 18 yaşında bir Mor, ayrıca kaderinde en yüksek konum olan Yediler Bakanı olmak var. Yani düşünebileceğiniz en önemli statüde kendisi. Diğer Mor'lar gibi çok üstten bakmıyor Küllere ama içten içe o da Küller'den fazla haz etmiyor. Yasalara bağlı, bu sistemi benimsemiş biri.
<Öfkeyle,''Bu senin için bir tür şaka mı? diye sordum. Zane beni öylece başından savdı.''Kaybedecek hiçbir şeyin olmadığında komediyi en garip yerlerde bulursun. Senin türünün anlamayacağı bir felsefe''.>>
Dax ise asi bir genç kız. O da 18 yaşında ve Madden'la aynı sınıfa gidiyor. ( Evet, statüsü farklı olan inanlar aynı yerlerde bulunabiliyorlar, aynı okula gidebiliyorlar fakat toplumda ayrımlar var. Morlar, Morlarla yada statüsüne yakın olanlarla takılıyor, Küller, Küllerle). Dax bir Kül, ama Küller'in de altında çünkü onun bir kaderi yok. Küllerin bile ufak tefek kaderleri var -misal karşıdan karşıya geçmek- ama onun hiçbir kaderi yok. Bu yüzden daha bir dışlanıyor, daha bir ezikleniyor. Ama Kül olsa da, Dax'in Mor olan abileri Link ve Aldan Dax'i çok seviyor.
alıntı
Şimdik yukarıda ''Ben kadere karşı kumar oynamayı çok iyi biliyordum'' diyor ya. İşte bu yerde kaderinizi inkar ederseniz çok ciddi cezalar alırsınız, hatta idam edilirsiniz. Eğer kaderinde olan şeyi -misal karşıdan karşıya geçmek- yapmazsan yada yapamazsan idam ediliyorsun. Nedenini sorgulamıyor adamlar direk sisteme bir baş kaldırı olarak düşünüp idam ediyorlar.
Hatta bir kural var, ailenin çocuğu sisteme işe yaramaz bir statüde ise vergi falan ödüyorsun ki bu vergiler hiç azımsanmayacak derecede değil.
Kitap hakkında geri kalanları kitabı merak edip alırsanız siz öğrenin. Fazla şey anlatmayayım merak edilecek bir şeyler kalsın size de.
YORUMUM
Ben kitabı beğendim, kolay okunuyor. Eğer kız kardeşim ışıktan rahatsız olup ''Abla yeter!! Yarın bitirirsin'' demeseydi 1 buçuk günde bitirirdim. Zaten okulda bitirdim kitabı.
Nasıl desem kitap 460 sayfa, bunun 420 sayfasında olaylar oluyor, sırlar açığa çıkıyor, geçmişte olan olaylara değiniyor falan ama ben bu olaylardan pek etkilenmedim. ''Yok artık canım!!'' dediğim kısımlar olmadı. Böyle hep bir eksiklik hissettim. Ama son 40 sayfa ''benim için'' oldukça keyifli geçti. Hatta sonunda kitap için mantıklı olup, benim ''Ne alaka yaa, böyle saçmalık mı olur!!'' dediğim bir yer var ki aslında bu güzel bir şey. Bu kitap ''Kader Serisi''nin ilk kitabı. İkinci kitap çıkmış olsaydı, ilk kitabı bitirir bitirmez o an düşünmeden sipariş verirdim, çünkü içimde 2. kitap çok daha güzel olacağı yönünde bir his var.
Kitabın kapağına da diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Cilt kısmının rengi tuhaf bir sarı ki bu sarı benim çok çok hoşuma gitti, ne kadar arkadaşlarım hiç beğenmese de. Ayrıca kitabın sayfalarının kenarları da sarı. Bunun da kitaba ayrı bir çekicilik katmış olduğunu düşünüyorum.
alıntı
Kitabı öneriyor muyum??
Evet!
Mutlaka okumalısınız diyemeyeceğim ama okurken zevk alınabilecek bir kitap. Aslında bu ''kesinlikle okumalısınız'' cümlesini 2. kitapta kuracağım gibime geliyor, umarım hayal kırıklığına uğramam. Ha bu arada 2. kitabın adı ''Morötesi''. Heyecanla bekliyorum bakalım (N'olur hayal kırıklığına uğramayayım T.T) . Benden önce çıkacağı yönünde haberdar olursanız bana haber etmeyi unutmayın.
<<Yarı ona yarı kendime, ''Aptallığına dön tabii,''dedim. ''Bir şeyi anlamıyor olman o şeyin aptalca olduğu anlamına gelmez. Senin Hortlakların yollarını anlamanı beklediğimden değil tabi.''>>
İlk defa kitap tanıtımı yaptığım için biraz tedirginim doğrusu. Umarım okurken zevk almışsınızdır. Ve umarım kitabı adam gibi, doğru dürüst tanıtabilmişimdir.